6 Mayıs 2011 Cuma

Apo'ya Suikast Habercisi General!


MİT'in ünlü ismi Eymür, Abdullah Öcalan'a telefon eden generallerin ses kayıtlarının elde olduğunu söylüyor..

Eymür bu konunun takipcisi.. MİT Kontrterör Dairesi başkanıyken, Öcalan'ı elinden kurtaranları hiç unutmuyor..

Konu, bir süredir savcıların önünde.. Çevik Bir'in sorgulandığı akıllardadır.
Ortaya atılan konu çok çarpıcı...

28 Şubat Generali Çevik Bir’e, geçen yıl Savcılık tarafından “Abdullah Öcalan” soruları yöneltildiği belirtiliyordu!..
Şöyle bir olaydan bahsediliyordu...

Apo, Suriye’de bulunduğu sırada, Türk güvenlik makamlarının operasyonu ile kıskıvrak ele geçirilecekti. Bu konuda kapsamlı operasyon planları yapılmıştı. Apo bu operasyonlardan kıl payı kurtulmuştu ve..
Bu “kurtuluşu” operasyon konusunda “haberdar” edilmesine borçluydu. Üstelik, operasyonlar Apo’ya, Türk Devleti içerisinden bazı önemli görevlilerce ve politik rekabet-çekişmeler nedeniyle sızdırılmıştı!.. Apo’nun yakalanışındaki görev sahiplerinin puan toplamasının önü kesilmek istenmişti!.. Bu “bilgi” yoğun olarak söyleniyordu taa o günlerden beri...

28 Şubat Generali Çevik Bir, savcılığa alındı. Ortaya şu haber çıktı; “Çevik Bir’in Ergenekon savcısı Zekeriya Öz tarafından Mehmet Eymür’ün 17 Haziran 2008 tarihinde alınan ifadesindeki suçlamalar nedeniyle sorgulandı. İkinci iddianamenin ek klasöründe yer alan ifade tutanaklarına göre, 1996-97 yıllarında Abdullah Öcalan’a yönelik planlanan suikast girişimini Genelkurmay’da görevli komutanlar akamete uğratmış. Anılan isimler arasında 28 Şubat sürecinin ünlü ismi Batı Çalışma Grubunun kurucusu emekli Orgeneral Çevik Bir de var...”
Çarpıcı durum bu işte...

Ayrıntı Eymür’den...

Mehmet Eymür o dönemin MİT Kontrterör Daire Başkanı. Apo’nun yakasına yapışacak ekibin başı.. Operasyonun da sahibi. Çevik Bir’e ait bilgiler de ona aitmiş. “Mehmet Eymür’ün 17 Haziran 2008’de verdiği ifadeye göre 1994 yılından itibaren Suriye’nin başkenti Şam’da ikamet ettiği öğrenilen Öcalan’ın öldürülmesi için MİT bünyesinde suikast planları hazırlanıyor. Suikast hazırlıkları için özel birliklere eğitim veriliyor. Ancak, planların tamamı sonuçsuz kalıyor. Eymür, suikast planlarının başarısız olmasına içeriden yapılan müdahalelerin neden olduğunu ileri sürüyor. Süreç içerisinde hem kendi teşkilatı içerisindeki bazı kişilerin, hem de teşkilat dışındaki bazı kurumlarda çalışan görevlilerin, Abdullah Öcalan’a yönelik bu faaliyeti sonuçsuz bırakmak için bazı engellemelerde bulunduklarını anlatıyor. Hatta Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir’in özel olarak kurdukları birliklerdeki elemanları, eğitim zamanları geldiği gerekçesi ile geri çektiğini belirterek, bu engellemelerin dış servislerin etkisinde olan bazı görevlilerce yapıldığı kanaatini taşıdığını söylüyor.

Mehmet Eymür, aynı dönemde askerî yetkililer arasında geçen bir telefon görüşmesine de dikkat çekiyor. Eymür’e göre Öcalan’a yönelik suikast girişimi bu telefon görüşmesi ile önceden sızdırılıyor. Dönemin (1996-97) Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı ile Suriye Şam’daki askerî ataşe arasında geçen konuşmada, İstihbarat Daire Başkanının Suriye’ye ekipler yollandığı gündeme geliyor. Öcalan’ı ipe bağlayıp sürükleye sürükleye getireceklerinin konuşulduğunu, konuşmaları dinleyenlerin bunu bir mesaj verir gibi askerî ataşenin söylediğini ve okuduklarını, o zamanki MİT Müsteşarı Sönmez Köksal’ın bu konuşmayı hayretle karşılayarak Genelkurmay Başkanı’na bildirdiğini anlatıyor...”

Eşkıyabaşı nasıl kurtulmuş!..

Eymür’ün anlattıkları “Ankara rekabetleri-iktidar savaşları” uğruna devlete millete, devletin milletin içerisinde bedel ödetenleri işaret ediyor... Kontrterör Daire Başkanı’nın ifadesi bu nedenle önemlidir..

Ayrıntılar inanılır gibi değil!..

“Apo’yu öldürmek için birkaç yol denediklerini anlatan Mehmet Eymür, önce Mahsun Korkmaz akademisinin altına tünel kazarak gitmek istediklerini, bunun için de özel birlik oluşturarak çalışma yaptıklarını, ancak bu ekibin yaptığı çalışmanın sızdırılması üzerine vazgeçtiklerini belirtiyor.

Daha sonra da Genelkurmay aracılığı ile Gölcük Donanma Komutanlığından suikastte kullanılmak üzere 1 ton patlayıcı alarak bir minibüs hazırladıklarını kaydeden Eymür, birkaç gün sonra da ” Cumhuriyet gazetesinde MİT bir ton patlayıcıyı ne yapacak “ haberi çıktığını bunun sorumlusunun da Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir olduğunu izah ediyor.”

Apo’nun Eymür ekibinden kurtuluşu hikayesi için anlatılanlar bu kadar değil!.. Olayda adı geçen siyasi kimlikler de var.. Apo’nun verdiği isimler falan!.. Sanırım bu konu deşilecektir..

'Evinde Kur'an Var, Atın Bunu'ATIN


TSK'nın son 'fişleme' uzmanı Orgeneral Balanlı çıktı. Balanlı, namaz kılan personeli bakın nasıl ordudan attırmış?


BALANLI İMZALI LAHİKA'LAR ÇIKTI

Albay Hakan Büyük'ün evinden Harp Akademisi Komutanı Orgeneral Balanlı ile ilgili de şok belgeler çıktı. Belgelere göre, Balanlı, 9. Ana Jet Üs Komutanlığı döneminde düzenlediği “LAHİKA”larla personeli “irticacı” diye fişleyip ordudan attırmış. Balanlı imzalı “LAHİKA'larda, personelle ilgili “eşinin fotoğrafının peruklu olduğu”, “evinde yapılan aramada Kur'an-ı Kerim bulunduğu”, “kızının İmam Hatip Lisesi'nde okuduğu”, “telefon rehberinde irticai faaliyetleri gerekçesiyle kontrol altında tutulan diğer bazı personellerin numaralarının bulunduğu” gibi suçlar sıralanıyor. Ardından da “hakkında gerekli işlemin yapılmasına” karar veriliyor.

KAN DONDURAN FİŞLEME VE SUÇLAMA

Bilgin Balanlı'nın 9. Ana Jet Üs Komutanı olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderdiği 16.02.1998 tarih ve “Gizli” ibareli “LAHİKA”da aynen şöyle deniliyor:

* 9'uncu Ana Jet Üs Komutanlığı Motor Atölyesi'nde görevli Hv.Uçb.Kd.Bçvş. Fahri Karakülah; eşinin medeni kıyafet giymemesi nedeniyle ilgili yazı ile gözetim altına alınmıştır.

EŞİ MEDENİ KIYAFET GİYMİYOR, KIZI İHL'DE OKUYOR

* Takip ve kontrol sonucunda personelin eşinin medeni kıyafet giymediği, Üs Komutanlığına eşinin peruklu fotoğrafını verdiği, ancak daha sonra eşinin medeni kıyafet giymeye başladığı, kızı Duygu Karakülah'ın Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde orta 3'üncü sınıfta öğrenim gördüğü tespit edilmiştir.

EVİ ARANIYOR

* Bir ekip tarafından evi ve işyerindeki eşyaları aranmıştır.

* Evinin salon camında Türk Bayrağı asılı olduğunun görüldüğü, Türk Bayrağı'nın neden asıldığı sorulduğunda 6 Şubat tarihinde Atatürk'ün Balıkesir'e gelişinin yıldönümü nedeniyle astığını belirttiği...

“1 ADET KUR'AN-I KERİM GÖRÜLMÜŞTÜR”

* Evin duvarlarında irticai yönde herhangi bir yazı, panoya rastlanılmadığı, sadece 1 adet Kur'an Kerim'in görüldüğü...

* Personelin aramayı yapan istihbarat subayına Atatürkçü Düşünce Derneği'ne üye olmak için yaptığı başvuru belgesini gösterdiği...

TELEFON FİHRİSTİNDEKİ NUMARALARA KADAR BAKILIYOR

* Arama esnasında telefon fihristinde irticai görüş ve faaliyetleri nedeniyle kontrol altında bulundurulan ...(başka personeller sıralanıyor) telefon numaralarının olduğu tespit edilmiştir.

NAMAZ KILDIĞI...

* ... ile birlikte motor atölyesinde namaz kıldığı...

SONUÇ: İRTİCACI BU

* Personelin irticai faaliyetlerde bulunduğu, motor atölyesi şefi olması nedeniyle irticai görüşlü kişileri koruduğu, medeni kıyafet giymesinin, evine Türk Bayrağı asmasının ve Atatürkçü Düşünce Derneği'ne üyelik başvurusunda bulunmasının kontrol altına alındığını öğrendiği için bu konuda yapılacak çalışmaları yanlış yöne yönlendirmek amacıyla maksatlı olarak yaptığı değerlendirilmektedir.

BALANLI HAVA KUVVETLERİ'NE BİLDİRİYOR: GEREĞİNİ ARZ EDERİM

* Anılan personelin evsaf kartı EK-D'de gönderilmiş olup hakkında gerekli işlemin yapılmasını arz ederim.
Bilgin Balanlı
Hava Tuğgeneral
Üs Komutanı”

YORUMSUZ..........