4 Kasım 2012 Pazar

Subliminal Mesajlar

Çizgi film ve reklamlardaki subliminal (bilinçaltı) mesajlar çocuklar ve gençler için büyük tehlike arz ediyor. Subliminal mesajlarda; erotizm, masonik işaretler, gizli örgüt propagandaları ya da ürün beğendirme mesajları yer alıyor.

 

 

 

 

 ikinci olarak ise konuya değinelim....


Çok fazla çıkmamıştır karşınıza o yüzden bende değinmek istedim bu konuya.
Evet bilmeyenlerimiz ''Subliminal Mesaj'' Nedir arkadaş? Diye soracaklar.
Kısacık özetleyecek olursak subliminal mesaj; her hangi bir objenin/işitsel ögenin
içine gömülmüş, saklanmış yani özellikle oraya gizlenmiş insanın göremeyeceği/duyamayacağı
şekilde sadece bilinçaltının fark edeceği şekiller, yazılar, sesler ve mesajlardır.
Günümüzde özellikle reklamlarda, sinema filmlerinde sıkça kullanılan bir tekniktir.
Hemen her gün televizyonda izlediğimiz bir çok içerikte subliminal bilinçaltı mesajları olabilir.
Şunu belirtmekte fayda görüyorum ki, subliminal mesajları aramaya kalkışmayın,
çünkü farketmemiz oldukça güçtür. Sadece bilinçaltına etki eden bir olgudur.
En çok kullanılanlar :
1. Dijital ses dosyalarına gizlenen işitsel yolları.
2. Gözle algılanamayacak kadar kısa süreyle ve sık patlayan flaşlar şeklinde
   sinema ya da televizyon görüntüsü yoluyla şuur-altına itilen 25. kareler.
3. Reklam afişleri, logoları ve benzeri nitelikteki görsel malzemenin içine saklanmış şekil, kelime ve rakamlar. Bu yöntem; bir ürünün reklamını yapmaktan, bir inancın ya da görüşün propagandasını yapmaya, psikolojik savaşa, uluslararası ilişkilere, yanıltıcı bilgilendirmeye kadar varan
geniş bir yelpâzede kullanılmaktadır. Görsel ve işitsel olarak (şuurlu) algılananlar değil; şuur-altı seviyesinde algılanan ses, resim, görüntü ve şekillerden oluşur. Bunlardan en çok kullanılanı dijital ses dosyalarına gizlenen ses mesajlardır. Üzerinde oynanabilirliği ve işlenilmesi ve yayılması daha kolay olduğundan MP3 dosyaları gizli mesaj için biçilmiş kaftandır diyebilirim.

Peki sistem nasıl işliyor?

İnsan kulağı sadece belirli titreşim sıklığı aralıklarındaki sesleri duyabilir.
Eğer siz bir müzik parçasını rahatça duyabiliyorsanız, bu sizin duyabileceğiniz titreşim aralığında olduğunu gösterir. İnsan beyninin algısı ise, bundan daha düşük ya da daha yüksek frekansları algılayabilecek kapasitededir. Dikkat ediniz: “duyabilecek” demiyorum, algılayabilecek diyorum.
Yani, kulağımız ancak belirli bir titreşim aralığındaki sesleri duyabilir. Fakat beynimiz bu aralığın çok daha ötesindeki sesleri algılar, hisseder. Şuuraltı ve şuuraltının özelliklerini anlattığım zaman,
ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. Ancak, şimdi öncelikli olarak bu
“subliminal mesajların (şuur-altı telkinlerin) neler olduğunu ve nasıl işlendiğini sizlere göstermem gerekiyor. 8-12 hertz dalga boyundaki Subliminal mesaj içeren bir MP3'ü kulağınızla dinlersiniz,
ancak içindeki gizli-mesajı beyniniz dinler. Bu esnâda kulağınız hiçbir şey duymaz.
İnternette ve paylaşım programlarında şuuraltı mesajları içeren MP3 dosyaları bulunmaktadır.
Hatta bu gizli mesajları frekans aralıklarına göre analiz ederek ortaya çıkartan yazılımlar dahi vardır.

Mesela, en korkunç uygulamalardan sadece biri:
“Amerika, Irak’ı işgal etmeden önce bir yıl boyunca (daha fazla da olabilir)
Irak radyolarında Kur’an yayınının altından, çok düşük bir titreşimde,
kulakla duyulmayan, ancak dimağla algılanarak Iraklıların şuur-altına gönderilen:
“Direnmeniz faydasız” gibi mesajlar verilmiş ve bir ülke işte bu şekilde
şuuraltı mesajlar ile işgâle hazır edilmiştir.

25. Kare Tekniği Nedir?

Sinemada bir saniye 24 karedir ve her 24 kare ekrandaki büyüklük oranındaki
kareyi oluşturur. Her 327.5 satırda ‘’control-track’’ adı verilen kör aralık vardır.
Burdaki görüntüler silinip araya başka kareler konulunca  25. Kare adı verilen yer oluşturulur.
Bu son kare sadece anlıktır görme şansımız yoktur. Saniyedeki görüntü oranı 1/24’ken 1/25 e çıkarılır.
İşte kilit noktada burdadır. Görüntüleri gördüğümüzü anlayamayız ama bilinçaltına işlenir.
Bununla ilgili çok yaygın bir hikayeden yola çıkabiliriz. Bir kola firmasının bu teknikle sinemada insanları susamaya teşvik edip sinema arası insanları büfelere sevk ettiğini birçok insan duymuştur.
Daha sonra bu olay duyulmuş,tepkilere yol açmış ve kaldırıldığı açıklanmıştır.
Ama sizce kaldırılmış mıdır?... Bir şeyleri bilmek bir şeyleri değiştirebileceğimiz anlamına gelmez.
Ben sizin görmediğiniz şeyler görüyorum diyen insanlar daima olmuştur etrafınızda,
bu insanlar eşiği aşan kişilerdir.. Saygılarımla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder