Aday adaylarını ‘kütük kesme ve taşıma’ yöntemiyle eleyelim!
Mustafa Mutlu - mmutlu@gazetevatan.com
Yani; sadece üç büyük partinin aday adayı sayısı aşağı yukarı 12 bin 500’ü aştı!
İyi de; Meclis’teki koltuk sayısı da belli: Sadece 550!
Şimdi parti yöneticilerine düşen büyük bir görev var:
Onca aday arasından en fazla 550’şer kişi belirlemek...
İyi de; kimseyi kırmadan küstürmeden bu işin içinden çıkmak da hayli zor!
Bu nedenle ben de oturdum; parti yöneticilerimizin işine yarayacak bir proje geliştirdim.
Hatırlarsınız; Türkiye Taşkömürü Kurumu, 2008’in Ekim ayında 3 bin işçi alacağını açıklamış; tam 37 bin 196 kişi asgari ücretli bu işe talip olmuştu!
Bu kadar adayı elemek kolay değildi elbette; önce altı adet “seçici kurul” oluşturuldu ve adaylar “ön eleme mülakatı”ndan geçirildi... Sağlığı yerinde olmayanlar, farklı siyasi görüşe sahip olanlar, “göze ve tipe bakma” yöntemiyle belirlenerek elendi...
Sonra Üzülmez Müessese Müdürlüğü önünde büyük bir “sınav merkezi” oluşturuldu...
Adayların önüne kalın kütükler konuldu...
Bu kütükleri en kısa zamanda kesip, omzuna alarak yüzlerce metre koşan adaylar, 3 bin kişi arasına girmeyi başardı!
Bu “ilginç yöntem” yüzünden, yıllarını madenlerde geçirmiş binlerce deneyimli işçi işsiz kalırken, hayatında maden görmemiş iri yağız delikanlılar, sırf kas güçleri yüzünden hayallerine kavuştu!
Gelelim önerime:
Kızmaca, darılmaca yok; madem bu ülkede “millet” böyle iş bulabiliyor, o zaman “milletin vekili” olmak isteyenler için de aynı sınav yapılmalı...
Tüm aday adayları; parti genel merkezleri önüne yığılacak kütükleri önce kesmeli, sonra sırtlarına alıp 500 metre koşmalı...
Yanlış anlamayın; kesinlikle dalga geçmiyorum ve önerimde son derece ciddiyim...
Ve size garanti veriyorum:
Bu yöntemle belirlenecek adaylar, bugünkü milletvekillerinin çoğundan daha dinamik, dürüst, çalışkan ve üretken olacaktır...
Hiç olmazsa bu yöntemde “kasa gücü”, “yağcılık potansiyeli”, “emre itaat deneyimi” değil; sadece “kas gücü” ağır basıyor...
Haydi; sayın genel başkanlar:
“Millet”e asgari ücretli bir iş için reva gördüğünüz muameleyi, “milletin vekilleri”ni belirlemek için de yapın...
Yapın ki; oturacakları ceylan derili koltuğun değerini bilsinler!
GÜNÜN SORUSU
Sorum, İbrahim Tatlıses’i Meclis’e sokmaya hazırlananlara:
Meclis’in tavanına çiğ köfte atılan günleri mi özlediniz?
Milletvekilliğine yoğun ilginin nedeni!
Yukarıdaki yazıda da belirttim; 550 kişilik milletvekilliği işine sadece üç partiden 12 bin 500 kişi talip oldu!
Sadece “dokunulmazlık zırhı”na bürünmek mi bunca gayretin nedeni?
Elbette o da var; çünkü vekil seçildiğiniz gün hakkınızdaki bütün soruşturmalar otomatik olarak durur, davalarınız ertelenir.
Cinayet gibi ağır ceza ve suçüstü durumları dışında, size kimse dokunamaz.
Hatta canınız sıkılınca polis bile dövebilirsiniz!
Dokunulmazlık dışında başka nedenler de var elbette:
Milletvekili seçildiğinizde aylık on bin liranın üzerinde maaş ve bunun yarısı kadar “harcırah” almaya hak kazanırsınız örneğin!
Yaşınız ne olursa olsun; sadece iki yıl çalıştıktan sonra “kıyak emekli” olabilirsiniz! Zaten emekliyseniz; fark etmez, bu kez çifte emekliliğin keyfini sürersiniz... Bu hak, başka hiçbir “işkoluna” tanınmaz.
Sizin ve ailenizin tüm sağlık harcamalarını, ölünceye kadar Meclis üstlenir!
Özel sektördeki işinizi kapatmanız da gerekmez... Üstelik bu durumda şirketleriniz çok daha fazla para kazanmaya başlar!
TOKİ’den avantajlı tarifeyle konut alabilirsiniz!
Cebinize koyacağınız kırmızı pasaportla; vize kuyruklarında beklemekten kurtulursunuz...
Havaalanlarında VIP girişini kullanır ve vekili olduğunuz milletin, sahip olduğunuz ayrıcalıklar yüzünden size küfretmesinden korunmuş olursunuz!
İstediğiniz iki kişiyi devlet memuru statüsünde danışman ve sekreter olarak işe alabilirsiniz!
“Bunca adam alt tarafı vekil olmak için neden bu kadar takla atar ki” diye düşünen saf okur:
Anladın mı şimdi; bu “kumpanya”nın nedenini?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder